T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ANKARA / SİNCAN - Erkunt Mesleki Eğitim Merkezi

Mesleki Beceri Testleri ile Mesleki Becerilerin Keşfi

Yeni Mimar Sinanları Keşfedelim !!! Bu dünyaya gelmiş olan her insan bir makinaya takılan orjinal bir parça gibidir. Biz öğretmenlere düşen en önemli görev ise bu orjinal parçanın yerini keşfedip işleyip, yerine monte edilmesini sağlamaktır. Çünkü her birey birbirinden farklı birer mucizedir ve özeldir.

1. Mesleki Zeka yani Holografik Beceri Zekası:  
İnsanın bilgiyi öğrenme ve kullanma hızı olan IQ ile sosyal hayatta kendini geliştirme düzeyi olan EQ kavramlarını günümüzde nerdeyse herkes bilmektedir. Yani IQ kişinin bilimsel zekasını, EQ ise sosyal zekasını göstermektedir. Birde özellikle ülkemizde çok fazla üstünde çalışma yapılmayan ama ekonomik gelişme göstermiş olan tüm ülkelerde özellikle son 10 senedir çok önemsenen VQ yani mesleki beceri zekası denilen bir kavram bulunmaktadır. VQ kişinin bireysel yetenek farklılıklarının ve üstün olduğu becerilerin bilimsel test ve analizlerle ortaya çıkarılması sonucunda belirlenmiş olan beceri zekasıdır. Yani bir kişinin IQ sunun yüksek olmaması kişinin aynı zamanda beceriksiz bir insan olacağı anlamına gelmemektedir. VQ da her insan farklı becerilerde olmak üzere aynı seviyededir. Yani herkesin kendine özgü ve Allah vergisi yetenekleri bulunmaktadır. VQ su tespit edilen her kişi o yetenek üzerine doğru yerde ve doğru bir programla eğitilebildiğinde gelecekte o meslekte zirve yapabilecek bir potansiyele sahiptir. Okuyamamış nice insanın doğru mesleği seçtiklerinde hayatta nasıl başarılı insanlar olduklarını hep görmekteyiz.  Burda insanlarla ilgili eğitim ve kariyer planlaması yapılırken sadece IQ ve EQ su yani sadece matematik, fen, sosyal bilgileri , spor ve sanatsal bilgileri ile değil VQ yani bireysel yetenek farklılıklarına ve bireysel öğrenme yatkınlık biçimlerine de bakılması gerekmektedir.  Osmanlı Zamanında mekteplerin kapısında şöyle bir yazı asılırdı.  " Burda hiç bir balık uçmaya, Hiç bir kuş yüzmeye zorlanmaz."  Kişinin gerçek potansiyelinin belirlenmesi, belki de o kişinin hayatını ve geleceğini kurtarmaktır.  

2. Vizyonel Eğitim ve Eğitimde İnnovasyon:
Eğitim ve sosyoloji alanındaki otoritelerce dünyanın en yetkin bilim adamı olarak kabul edilen Prof. Dr. V.S. Ramachandran "Ayna Nöronlar bilim dünyası için DNA'nın keşfinden daha önemli bir aşamadır" diyerek, bu husus çerçevesinde oluşturulacak eğitim ve sosyolojik vizyonun dünyanın geleceğini şekillendireceğini vurgulamaktadır.   Peki insanın tüm yaşantısını şekillendiren ayna nöron gelişimi eğitim vizyonunda nasıl bir şekilde yer almalıdır.    Ayna nöronlar ile ilgili belirlenen en önemli bulgular, bu hücrelerin beynin ön lobunda ve genelde sol yarı kürede yoğunlaştığı görülmektedir. En önemli psikolojik etkileri kişide empati , projecilik, tasarımcılık yeteneklerinin bu bölgede gerçekleşmesidir. Ayna nöronların diğer bir önemli özelliği aktivite yoğunluğunun sabah ve öğle arasında daha yoğun olduğu gerçeğidir. Tarihte gerçekleştirilen en önemli buluşların da yüksek çoğunlukla bu zaman diliminde gerçekleşmiş olması her halde bir tesadüf olmasa gerek.   Yapılan araştırmalar ayna nöronların aktivitesiyle oluşan beyin dalgalarının, beynin diğer bölgelerindeki dalga boylarından çok daha yüksek frekans dalgaları ürettiği bu durumunda ayna nöron aktivitesi yüksek olan insanların diğer insanları en çok etkileyen ve güdüleyen insanlar oldukları ve özellikle liderlik vasfı olan insanların ayna nöronları en yüksek sayıda olan insanlar oldukları da bilim çevrelerince ispatlanmıştır. Günümüz Stratejistleri Ülkelerin kalkınma planlarını yaparken artık bu yeni bilim dalını en önemli referans olarak almaktadır.   
Dolayısıyla Eğitimde İnnovasyon  Gerçekleştireceksek,  
1- Öğrenciye öğretilecek ve özellikle aritmetik akıl yürütmeyi, proje üretmeyi, ve tasarım geliştirmeyi gerektiren ders programlarının sabah ve öğle arasındaki blokta yapılması öğrenci yeteneklerinin daha fazla geliştirilmesini sağlayacaktır.  
2- Öğleden sonraki blokta ise sözel ağırlıklı, sosyal etkinlik tabanlı ders programlarının uygulanması da öğrencinin sosyal zekasında daha iyi bir gelişimin gerçekleşmesini sağlayacaktır.  
3- Öğrencilere daha iyi mesleki yönlendirme ve kariyer rehberliği gerçekleştirilebilmesi için ayna nöron aktivitesini ölçebileceğimiz yetenek testlerinin uygulanması en değerli varlığımız olan insan kaynaklarını en doğru biçimde eğitmemizi ve istihdam etmemizi sağlayacaktır.    

3.  Tasarımsal Eğitimin, Ayna Nöron ve Holografik Algıda Oluşturduğu Çok Önemli Etki :   
Mesleki Beceri Testleri sonucunda 3 Boyutlu Uzaysal Holografik Algı yeteneği tesbit edilen öğrenci gruplarıyla yapmış olduğumuz Bilgisayar Destekli Tasarım, Üretim ve Endüstri 4.0 uygulamaları ve Sosyal Etkinlikler Eğitimlerinde kaliteli bir eğitim ortamının oluşması ve eğitimin başarıya ulaşması, yetenek tabanlı tasarımsal eğitimin sonucunda insanın yaşam kalitesi için çok önemli bir hormon olan Endorfin salgılamasının gerçekleşmekte olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır.  
Endorfin insanda empati oluşturan, insanı daha merhametli vicdanlı saygılı ve sevgi yüklü bir varlık haline getiren ve asla yapay olarak üretilemeyen sadece her insanın kendine özgü yapısında, sadece kendi beyin kimyasıyla üretilen çok önemli bir hormondur. Zorlama ve ezberle yapılan eğitimde ise Beyin sadece Adrenalin üretir. Adrenalin ise insana sadece tehlike altındayken gereken onun dışında ise kalp damar kanser ve sinir hastalıklarına neden olan bir beyin kimyasıdır. Çünkü Adrenalin insanı tepkiye hazır hale getiren kaslara anlık olarak inanılmaz kan ve oksijen akışı sağlayan, ve yine anlık olarak biyo elektrik düzeyini çok yüksek düzeylere yükselten bir hormondur.  Bu anlık güç ve yetenek patlaması çok önemli tarihsel olaylarda kendini hep göstermiş ve anlık olarak üstün başarı göstermiş olan insanlar hep var olmuştur. Ancak gereksiz Adrenalin yani stres ve baskı altında oluşan durum ise hem yaşam kalitesini ortadan kaldırmakta ve hem de insanın ömrünü kısaltmaktadır.   Sağlıklı endorfin üretemeyen insan beyni ise bu açığını sahte mutluluk hormonu diye adlandırılan dopamin ile kapatmaya çalışmaktadır. Dopamin ise alışkanlık diye adlandırılan bir takım davranışlarla üretilen ve kişinin kendini mutlu hissetmesi için her defasında alışkanlık dozunu arttırmayı gerektiren bir durum ortaya koymaktadır. Yani kişi endorfin açığını örneğin sigara, uyuşturucu, içki, kumar, aşırı internet oyun ve sosyal medya bağımlılığından kaynaklanan sanal gerçeklikte kaybolma ile üretilen dopaminle karşılamaya çalışmaktadır. Bu da bu alışkanlıklardan kaynaklanan çok büyük olumsuzluklara ve boşa geçirilen zamana neden olmaktadır.  
Dolayısıyla kişinin kendi yeteneklerine uygun bir iş ile hobi öğrenmesi ve o işi ve hobiyi yapması aslında beyin kimyasının da sağlıklı gelişmesini sağlamakta ve kaliteli bir insan olmasının önü açılmaktadır. Bu ise en önemli insani gelişim olan Ayna Nöronların gelişimini sağlamaktadır. Yüksek Ayna nöron sayısı ise insanı daha yetenekli, dürüst ve kaliteli bir birey haline getirmektedir. Aslolan zeka değil Yeteneklerdir. İnsanları sadece zeka ile kategorize etmek zeki ama yaptığı işte yeteneksiz ve mutsuz insan toplulukları ortaya çıkarmaktan başka bir sonuca bizleri götürmeyecektir. Biz okul olarak mutlu öğrencileri ortaya çıkaracak hem öğrenci seçimini hem de seçilen öğrencileri yeteneklerine uygun eğitim ve sosyal etkinliklerle kaliteli bir birey haline getirmeyi hedeflemekte ve oluşturmaya çalışmaktayız.   

4. Mesleki Beceri Testleri:
SİMEP projesinde öğrenci seçimlerinde kullandığımız Mesleki Beceri Testlerine göre mesleki yönlendirmesi yapılan öğrencilerin istatiksel olarak çok büyük bir yüzdeyle eğitim gördükleri alan ve dallarda başarılı olması, mesleki eğitim sistemimizde öğrenci yönlendirmesinin bilimsel bir şekilde yapılmasının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Bu konuyla ilgili  yaptığımız araştırmalar şunu göstermektedir.   Mesleki Beceri Test bataryalarıyla ölçtüğümüz yeteneklerin aslında kişinin beynindeki ayna nöronların oluşturduğu simetrik ve asimetrik holografik uzaysal algı olduğu ve bu algının oluşturduğu psikomotor baskın yetenekler olduğu gerçeğidir. Bu yeteneklerin keşfedilmesi ve bu yetenekler üzerinde yapılan eğitim ve sosyal etkinlik çalışmaları kişide oluşmuş ayna nöron bağlantılarının körelmesini engelleyerek ve hatta daha fazla bağlantı oluşturmasını ve ateşlemesini sağlayarak kişinin başarılı olduğu bir işi yapmasını sağlamakta, kalıcı ve nitelikli bir mesleki beceri gelişimini oluşturmaktadır.  
Ezbere dayanan eğitim sistemlerinde ise ne yazık ki ayna nöron bağlantıları körelmekte ve gelişmemektedir. Çünkü ezber diye adlandırdığımız bilginin değişik alıcılar ile beyne sadece depolanması olgusu ne yazık ki ayna nöronları harekete geçirmemekte ve işlenmeden duran bu bilgi belli bir süre sonra beyindeki diğer nöron hücreleri tarafından resetlenmekte ve bu bilginin depolanması için geçen zaman ve emek boşa gitmektedir.   Bizim öğrencilere gelecek ile ilgili bir vizyon kazandırmamız, özellikle hayal güçlerini geliştirmemiz ve düşünmelerini sağlamamız lazım. Bunun için bolca kitap okumalarını sağlamalı, yeteneklerinin farkına varmalarını sağlamalı, sevdikleri sosyal etkinlikler yaptırmalı ve proje geliştirmelerini sağlayacak bir eğitim sistemi uygulayarak çocukları düşünmeye, hayal kurmaya ve hayal güçlerini geliştirmeye sevk etmeliyiz.  
GÜRLER SOYLU      
Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 19.09.2018 - Güncelleme: 12.04.2022 12:58 - Görüntülenme: 2709
  Beğen | 52  kişi beğendi